Eminim ki bu yoğun ama bir o kadar da etkili yolun sonunda herkes kendi bilincini ve farkındalığını hatrı sayılır bir şekilde geliştirmiş hayata yeni bakış açılarıyla bakmaya başlamıştır çünkü benim için bu seneki Edinburgh Programı tam olarak bu iki kavram demekti: yeni bakış açıları ve farkındalık. Edinburgh Programının toplum hizmeti bölümünü devam ettirdikçe toplumumuzun aslında bizim gibi gençlere ne kadar ihtiyacı olduğunu ve bizim de toplumumuza neler katabileceğimizin ayırdına vardım.
Öyledir ki, gittiğim yerde Down Sendromlu bireylerle bir arada bulunmak, onların yaşamlarına haftada bir gün bile olsa dahil olabilmek ve hayata bir de onların penceresinden bakmak beni hem fazlasıyla bilinçlendirdi hem de küçük başlayan bu gibi katkıların aslında ne kadar önemli olduğunu fark etmemi sağladı çünkü bizim toplumumuzda yardımlaşma adına asıl geliştirilmesi gereken yönün insanlardaki acıma duygusunu harekete geçirmekten çok onları bilinçlendirmekten ve yardım isteğini uyandırmaktan geçtiğini anladım.
Sosyal yardımlaşma konusunda küçük diye bir kavram bulunmadığını, önemli olanın toplumumuzun eksik gördüğümüz yönlerini geliştirebilme cesaretini ve isteğini içimizde bulmamız gerektiğini öğrendim çünkü her birimiz bu başlangıç adımlarını atabilecek güçte ve bilinçteyiz.
Teşekkür ederim.